doğmak patikada açan bir çiğdem misali insan da bir çiğdemdir aslında hayat patikasında güneş umarsızca doğuyor patikanın üzerine ve sabah rüzgarı dans etmekte minik bir keklikle doğum ve ölüm arasındaki ince çizgi kadere eğilen boyun dünya üzerinde aranan sevgi hepsi basit birer oyun sarı çiğdemli patikanın üzerinde aceleci bahar bulutları ve içerinde taze çiğdem tomurcukları martın iki yüzü var biri kış biri yaz peki insanlığın kaç yüzü var? bu öyle rakamlarla sayılamaz perdeyi havalandıran rüzgar sokak lambasını ışıldatıyor odamda sobanın uğultusu sanki kulaklarımda bir çınlama
not: aynı mekanda bulunmaktan münezzeh iki beden tarafından o kadar da müthiş olmayan bir ahenk ve deneysel bir kafiyeyle yazıldı... ortağım svc1866'nın özverisine teşekkürlerimi sunar ve keyifli okumalar dilerim :)