Yazar 09:00 Deneme 103

MISRALARDA GÖZÜM

Bir yağmur bilirim, bir de kaldırım,
Biri damla damla alnıma düşer;
Diğerinde durur göğe bakarım
.”

Bu üç mısrayı okuduktan sonra yağmur yağdı. Ben de kaldırama çıktım. Bu sefer hissetmedim,  yaşadım. Duygu değil, gözlem hakimdi bakışlarımda. Damlaların alnıma düşmesini bekledim, ama göğe bakmadan beklemişim, düşmedi. Kirpiklerim hafif kıvrık benim,  yağmur orada birikti. İki damla düştü, görüntü buğulandı. Ben hala alnıma değmesini bekliyorum. Mısraları bir kaç kez daha okudum.Hala alnıma değmiyor. Geçen arabalar, üstüne bastığım kaldırırım, yağan yağmur, bakmam gereken bir gök. Zihnim değil, gözlerim anlam arayışında bugün. Okumaya devam ettim. ”Diğerinde durur göğe bakarım’‘ hafif  kaldırmışım başımı, nasıl değsin?

Bu kadar kaldırmaya, bu kadar damla.
Kaldır kafanı bak işte!

Yine bakmadım. Söylenenleri yapmak gibi bir huyum yok, genelde duymam. Kendimi bile duymadım. Nerde kalmıştım? Heh kirpik! kirpiklerime düşen damlalar düştü, sonra elimi uzattım. Neden üstüm bu kadar çok ıslanırken elime bir kaç damla değiyor? Yağmurun omuzlarıma pıt pıt düştüğünü hissediyorum. Peki neden kaldırım da göğe bakmış, toprakta bakılmaz mı göğe? Bakılmazmış, hele de yağmurda. Üstüm başım çamur oldu. Derin düşünmedim bu kez. Şiiri gördüm en çok. Gözümde buğu, üzerimde çamur var, dahası yok zihnimde. Gözümle gördüğümü anlatıyorum. Anlamıyorum belki de..

Yaşar Kemal okursan yazmadan olacağı bu! diyorum. Aklım gözümde izledim her şeyi. Şiire baktım sadece. Zihnim ortalıklarda görünmüyor. Gözüm görmediği için mi, aklım ermediği için mi? Bilinmez…

Close