Yazar 17:54 Deneme 103

Belki Okunur Ama Anlaşılmaz

İnsan bedeni için bir şeyler yaptığında, bedenini sevdiğini düşünür. Aslında iyi bir görünüme sahip olduğunda aldığı mutluluk ve haz bedenine daha fazla vakit harcamasına sebep olur. Bunu hayatı boyunca yapıp mutlu olacağı hissine kapılır. Mutluluk hissi bedene değil ruha ait olduğunu, zihnin kabiliyetine göre ya anlaması vakit alır, ya da hiç anlamaz. Maddesel ve istekleri üzerine yaşamakta ısrarcı olur.

İnsanın, kendi vicdanına göre hareket etmesi, bazen büyük bir bencillikten ibarettir. Fiziksel olarak bile, duvarın arkasını görmeye kabiliyeti olmayan insan; kendi vicdanını, adaletini, merhametini herkesin üstünde tutar. Belki insanlığa en büyük zulmü yapan, insanlar da böyle başlamıştı işe. Belki Firavun’un ilk güvencesi, tek başıyla adaleti sağlayabileceğini düşünmekti. Ama zeki adam, bunu bir insanın gücünü aştığını bildiğinden, kendine tanrı dedirtmiş.

Ama günümüz insanı öyle mi?

En doğrusunu bildiğinden o kadar emin ki, üstüne laf söyletmez. İnsanların değerlerini, düşüncelerini incelterek başlar. “Böyle olması gerekiyor” der biraz safsan, bütün bütün inanırsın. Hakikat değişmez değerli dostum. İnan ki hakikat, bu üç beş insanın bahsettiği, yarın unutulup gidecek, birkaç safsatadan ibaret de değil.

Burada hakikat benim bildiğim de demiyorum. Bu zaten bahsettiğim şey ile tezattır. Hakikat, insanın üstünde bir şey olmalıdır diyorum. Her şeyi kısıtlı insanoğlu, tek başıyla bu hakikate karar veremez. Bu mantıklı değil, diyorum. Her şey bütünüyle haklı, bütünüyle haksız da demiyorum.

Bir akıl var, onu kullanalım, bir kalp var manasına erelim diyorum. Başta söylediğim gibi, vücudunun reaksiyonlarına anlam veremeyen, bir canlıdan bahsediyoruz. Daha beden, ruh, akıl, kalbinin senkronizasyonunu yapamazken, nasıl olurda onun vicdanı ve adaletini tamamıyla mantıklı görürüz.

Hakikati aramak bir ömre mal olabilir, ama emin olun aramamak da bir ömre mal olacaktır. Hayatımız, hakkında tercihler bize bırakılmış. İkisinin ucunda da çürük bir ceset var. Anlamını bulmuş veya bulamamış bir ruh geriye kalan. Düşünmek, şimdi ki bize kalandır.


Close