Noktalanmış bir örgün eğitim sonrasında fark edilmeden yaşanılan hızlı zamanları tasvir etmek için seçtiğim terim “Solucan Deliği” dir. Evet, yaşıtlarım ile beraber eşiğindeyiz böyle bir solucan deliğinin. Eğitim hayatının son senelerinde, görmekte olunan dersleri geçme endişesi kendisini hayatı kazanabilme ihtiyacına bırakıveriyor. 12+5 olmak üzere ortalama 17 yılımızı eğitim için hibe ediyoruz. Hibe edilen bu sürenin karşılığını alıp almamız veya eğitim sisteminin kaliteli veya kalitesizliğinde bahsedeceğim bir yazı olmayacak bu. Hayıflanmakla ömür geçiremez insan bunu hepimiz biliriz. Ulu orta bir ürün olarak, fabrika tarafından üretildik. Tedarikçimiz kimdir? Kime yarar kime yaramaz bir ürünüz? Kullanım kılavuzumuz ne kadar anlaşılabilir? Son kullanma tarihimiz nedir? Rica ediyorum alınmayınız. Eğitimin bir çıktısı olarak üretilen bizlerden, nicelik değerlerine göre farklılaşan bir eşya gibi bahsetmem size dokunmasın. Ama öyleyiz…
Eğitim sonrası hayatı solucan deliğine benzetme sebebim şudur; zamanın ölçülebilirliğinin yok olması. Yani hızlı geçip, nasıl geçtiğinin anlaşılamaması. Karanlık bir solucan deliğinin eşiğinde, hatırlayamayacağımız yılların en başındayız. Bu yıllar öyle yıllar olacak ki, hangi problemden hangi dersleri çıkardığımızı hatırlamadığımız ama fark etmeden çıkarılan dersleri karakterimize iğne iplikle işlenmiş olarak bulacağız. Yaşlılığa uzanan sürenin, bir göz kırpması kadar kısa süreceği aşikardır. Yetişkinliğin üzerimize yüklediği sorumluluklar ile beraber zamanın nasıl hızlı aktığı konusundaki hayıflanmalarımız ancak ve ancak emeklilik yaşlarında dilimize dolaşan hem tatlı hem de ekşi laflar olacak.
Bu süre zarfında; solucan deliğinin duvarlarına kazık çakacak, zamanın hızını bir nebze yavaşlatacak, en azından zamanın hızlı geçtiğine dair tespitte bulunacak, düşünebilme yetisini kazandıracak, olgun yaşlara hızlıca savrulmayı engelleyecek eylemlerin sayısını arttırmak gerekir. Bahsedilen eylemler, niceliğe göre değişiklik göstermeyecek davranışlardır. Bilinçli iyilikler, gönüllülük esaslı işlerin yapılması ve her yapılan işte vicdan ile iletişimde kalmak zamanı yavaşlatacaktır.
Kendinizi solucan deliğine kaptırmadığınız, zamanın kontrolünü kendi elinde bulundurduğunuz, esenlik dolu bir hayat diliyorum.