Kötü bir dostun hıncıyla
gecenin dürüstlüğünden kuşkulandım
aydın vakitlerde söylediğim yalanlar tarafından
karanlıkta gâfil avlandım
Hakîkatın bu gece iniltileri,
cam kadar saydam ve keskin sayıklamaları
yalanın, yalnızlıkta kendini var eden bu kanlı vicdan hançeri
nemrut’u tokmaklatan sinekten beterdir
Bütün yalanlardan soyunduran bu karanlık hakîkatın,
gerçekliğin çıplaklığı ile hedeflenen beni,
sonraki gecenin iniltilerine hazırlayan bir laneti vardır
prometheus’un bedeninden her gece koparılan karaciğerin acısından beterdir
Övüntü denizlerinde yüzdürdüğüm
içten içe ebediyen sövdüğüm ve söveceğim
yıkık dökük teknelerini tahta kaşıkla iten
beşer bozuntuları vardır
Sabah ;
kinimin kıyılarına vuran bu insan ölüleri
gece ;
zincirliyken ellerim, kalbimi yiyen dev kartallar olmaktadır
Yalnızlığım bundandır
bir yağmur gibi eritir maskelerimi
ayak uçlarımda, pembe öz sevgim
ve kıpkırmızı kinimle boğulur,
kalırım