Bir sanrı değil ise sevdiğim kadarıyla hayat
Öce öç katmak gerekir
Çark gölgelerinden çıkmayı
İş bilmek, çomağı sayıkmak
Derinlerde sertelen yüreğe, kanla bilenmiş nal gerekir
Gün bugündür
Kan hasadı altın peteklerden
Sazlardan türlü türküler süzülür
Bıçak kesmez ekmek geçmez boğaz sesi uzaktan hür
Boynu yokluktan bükülenin başı arşa dökülür
Bir çift namlu taşır karakavruk yüzümüz tam tekmil
Dante’nin cehennemi ancak dudağımızın tuzunu seyreltir
Islamadan namluları ateşlemek
İsyanlı barutların, efendi göğüslerini parçalaması gerekir
Bükülen boyuna, kukumav kuşları lokavt diletir
Kısrağı tökezletir
Ey halkımızın damızlıkları
İthal vaatlerin asil tüccarları
Elbet uyanmak yakındır
Yakındır karlı dağları yürüyerek eritmemiz
Yeniden destan yazmak kime düşmüş
Asıl destan biziz.