Mematla mukayese edilmez hiç bir meşk
Düşün bir zat-ı mürşidane gövdesinde neşter
Solgun boynu kiramen katibinle öpüşmekte
Sebil etmiş şakağını dökülen al zülüfünden
Hekimde biliyor birazdan burası beter olur Haliç’den
Ama cevval tendonları pır pır yüreği
Isırıyor hayat diye bildiğimiz birini
Her gece
Müritler münferit kaldı
Gasp edildi bir kaçı yorgun düştü aşil
Ah ki ne sönük bir endişedir dedikleri ölüm
Ne tonsuz bir renktir fellik fellik gezinen al
Bir fecaatle inen yere ve mumlar yaktıran
Ne monoton bir veda ediş ,ne sahte kardelen
Ne sonsuz özgürlük, ne donsuz rahip
Ne esprili ve realist şimdi
Dedikleri ölüm
Müritler münferit kaldı
Azledildi bir kaçı Sylvester Stallone oldular
Öldürmek de sanattır şimdi şairlere danışsalar
Kelamı kudretli olanı kekeme eden revolder
Ha sıkıldı , ha sıkılacak
Elleri yel gören entari ,maviş gözlerin vanası açık
Freski andıran sureti mücrim utancında
Perdesi patlamış artık aynasız müritin canı
Ha sıkıldı , ha sıkılacak
Şimdi aklına ne tanrı damlayacaktır
Şimdi kulağına ne mürşit vaz edecektir
Ne azrailin cismine zuhur edişinin havfı
Ne de dedikleri ölüm
Dedikleri ölüm ne müheyyic bir iş
Ne kalıpsız bir kan hürriyeti
Ne tınılı bir veda şekli
İyi ki ölünmüştür
Hem ölünmese bu kadar ervah nasıl kavuşur cenaba
Değil mi ?