Yazar 17:35 Deneme 103

GÜNLÜĞÜMSÜ

Ne hissetmem gerektiğini bilmiyorum. Aslında hissetmenin bir gereklilik hali olduğunu da düşünmüyorum. Hisler denizinde kaybolmuş bir kayıkta gibiyim. Bu deniz bazen dalgalı, bazen güneşli, bazen yağmurlu. Bata çıka ilerliyorum sanki. Yorgun bir kayıkta olmak istemezdim hele ki bu yaşta.


Ayak uyduramıyorum, bir orta yolu bulamıyorum bu çağ ve bu çağın insanlarıyla. Kaçmak, kurtulmak istemek korkaklık mıdır? İnsan yorulunca bırakıp giderse, kendini bile terk edip yarı yolda bırakırsa, bu güvenilir biri olmadığını mı gösterir? En çok yalanı kendine söylediyse, bu yalancı olduğunu mu gösterir? En çok kendine kin duyuyor ve düşmanıymış gibi davranıyorsa bu onun kindar ve kötü biri olduğu anlamına mı gelir?


Bilmiyorum. Kafam karışıyor. Bu hayatın getirdiklerine, başıma gelenlere nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyorum. Verdiğim tepkilerin benim için iyi ve doğru olduğundan asla emin değilim. Binlerce olasılık var ve gidip onu seçiyorum. Onu yapmayı. Ya diğer olasılıklar? O olasılıkların getirdikleri? Onlardan vazgeçerek daha mutlu mu oldum? Ya en mutlu olacağım ihtimali elediysem? Bunu bilmiyor olmak mutlu olmama yeter mi?


Aslında mutsuz değilim. Mutsuz olmak için belirli bir neden de yok. Ama o zaman bedenimde ve ruhumda hissettiğim bu boşlukta neyin nesi? Neden mutlu olsam da, tam hissedemiyorum? Niye bir parçam eksikmiş gibi geliyor? Bu hisler denizinde, yorgun bir kayıkla eksik parçamı mı arıyorum? Yoksa eksik sandığım şey benim içimde mi? Aramaya önce kendimden başlasam, bu kadar yorgun hisseder miydim? Soruların ardı arkası kesilmiyor. Cevapları bulmak önemli mi? Belki de cevaplar, soruların içinde gizli.

Güne Ait :

Close