Değişime inanmayan insanları ikna etmek, değişmeyen insanlardan daha zordur. Çünkü onlar kabullenmemeyi kabul etmiştir. Kaybetmeyi hedefine koyan kişi mutlaka hedefine ulaşır. İnsan gökyüzünde olmayı hayal eder. Hezarfen olur ama inmeyi hayal etmediği için ölümü ile sonlanır. Ne garip ölümü hesaba katmamak. Hayata mal olan bir hata. Ama hayalini gerçekleştirip ölmek, bence her şeye değer. Ölüme bile…
Kabul etmek çaresizliği, belki kendin dahil kimsenin değişmeyeceğine inanmak, değişmekten korkmakla ilgilidir. Dünyanın iyi bir yer olacağına inancı olmayanlar, iyileşmek yerine kötü olmayı tercih ederek devam ederler. İlerlemek yerine, sabit kalıp hayatının bitmesini beklerler. Bunlar için eylem sadece işe yaramaz ve gereksiz bir çabadır. Mutlu sonla bitmeyeceğine inanmış akıllar, adlarını kimse duymadan bu hayattan göçüp gittiler. Kendileri dahil bütün insanlıktan ümitlerini keserek sadece kendi dünyalarını kararttılar. İnananlar hayallerini gerçekleştirmek için, ölümü göze aldı. Hem kendilerini , hem geleceklerini aydınlattılar.
Eğer gökyüzüne bakmasaydı uçmayı hayal edebilir miydi ? Yıldızları merak etmeseydi peki uzayda yaşamayı hayal edebilir miydi? İnanmasaydı başaracağına, ilerlemesi mümkün olur muydu insanoğlunun? Muhtemelen olmazdı. Genetik mirastır ümit Adem babamız cennetten çıkarıldığında tekrar girmek ümidiyle yaşamıştır.
Bütün peygamberler, insanlara örnek olunsun diye gönderildi. Bakınız Süleyman asm mucizesine, bir halı vasıtasıyla bütün saltanatını seyrediyor. Bakınız Davud asm bir çağı değiştiriyor demiri eriterek. İbret alınız, derken Kuran sadece yapılan hatalardan bahsetmez. Bütün yeniliklerin başlangıcı, peygamberler ve onların vahiy ile getirdikleridir. Allah insana, dünya üzerinde nelerin yapılabilir olduğunu göstermek için mucizeler göstermiştir . Seçkin kulları olan peygamberleri ile.
Hezarfen Ahmet Çelebi’ye gelecek olursak, eğer uçmayı hayal edip, gerçekleştirmeseydi 40 yıl daha yaşayacaktı. O hem hayalini gerçekleştirdi hem de dünyanın sonuna kadar adının akıllarda kalmasını sağladı. Bu bir nev’i ölümsüzlük değil de nedir?
“Kabullenmemeyi kabul etmek” işte bizi her güzel şeyden alıkoyan ön yargı. Hayallerin önündeki en büyük engel ve çaresizlik bu olsa gerek. Oysa tarihe adını yazdıranlar, hayalleri uğruna ölümü bile göze alanlardır. Hayallerimizi hayal etme zamanı. Elinize emeğinize sağlık, çok güzel bir yazı👏👏