Yazar 15:13 Şiir 101 • One Comment

hissiz leştik

tarih on bir ocak perşembe
hava parçalı bulutlu
içime sicim gibi yağmur yağıyor,
çünkü kırılmışım
ilk defa olmayan bir şeye bu kadar kırılmak
şarkının en sevdiğin kısmında telefonuna gelen arama gibi
ülkedeki aktif yanardağların bir bir pasifleşmesi gibi
mekan sahil
deniz bu kadar güzelken teknelere dalıyorum
sonra sıcak rüzgarlar esiyor solumdan.
birken iki kişi oluyoruz
dağıldım diyorum
toplarız diyor
neden böyle oluyor diyorum
şşşt sus diyor ‘bu ilk değil’
içime yağan yağmurlar göz pınarlarıma taşınıyor
elleriyle siliyor gözyaşlarımı
bütün çabalarım boşa çıkıyor diyerek
hıçkırıklarımı gömüyorum omzuna
ağlama dayanamıyorum derken sesi çatallaşıyor
gözyaşlarından bir damla düşüyor elime
gözlerinin içine baktığımda kendimi görüyorum
‘bizi kimse anlamayacak’ sonra topluyoruz dağıttıklarımızı

şimdi yine dağıldım
solumda morg soğuğu
burnum soğuktan kıpkırmızı olmuş
aynı yerdeyim
bu kez o dağıtıyor
gözlerinde gördüğüm kendi yansımammış
bir parça bile yokmuşum içinde
yanılmışım her mevsimsel hasta gibi, güzelliğine
‘ilk değil’ diyorum
bir şarkı sözü eşlik ediyor hislerime:
“düşe kalka büyüyorum işte
biraz yaram var ama geçecek bu gidişle”
dağıttıklarımı toplamıyorum bu defa
bırak herkes aynı kalsın

Close