Bu aralar bunu (Kendime vakit ayırma işini) çok yaptığım için insanların hatta en yakınlarımdan tepki alıyorum. Çünkü bu zamana kadar onların istediği gibi bir insan olmasam da bencil değildim. Ama şu an hala istedikleri gibi bir insan değilim ve artık bencil,sadece kendini düşünen bir insanım. Aslına bakarsan Sayın Okuyucu, bunu 22 senelik hayatımda hatırladığım seneler içerisinde hiç yapmamışım. Ya da o kadar az yapmışım ki hatırlamıyorum. Bir ihtimal daha var. Bencilce olduğunu benim de düşündüğüm gerçeği. Ne büyük eziyet!
İlk gerçek acım hayatıma,kendime değer vermediğim için insanların benim hayatımda, benden daha çok söz sahibi olduğu. Kimsenin özellikle ailemin otoritesini sarsmak gibi bir niyetim yok. Sadece işlerin başına geçme vaktim geldi. Benim için neyin iyi olduğuna karar verme sırası bende.
Tekrar söylüyorum bunu isyan çıkarmak ya da kendi hükümranlığımı ilan etmek ve rejim devirmek için yapmıyorum. Ama sesleri susturmak ve benim yaşadığım ağladığım, acısını çektiğim hayatımın kendi fıtratıma en uygun biçimde şekle girmesini sağlamak için adım atıyorum. Ve insan kurallarından uzaklaşıyorum. Tecrübeleriniz beni biraz yıprattı sevgili ailem ve üzerimde emeği geçen eğitmenlerim.
Düşünün sürekli iyi bir insan olamadığınız, ve düzeltmeniz gereken bir sürü huyunuz olduğu söylendiği, bir dünyada sizin bile bunu kabul ettiğinizi yani bozuk bir insan olduğunuzu düşündüğünüz, bir hayatı yaşamak ya da yaşamaya çalışmak oldukça zor ve yorucu. Bir süre sonra ya içe dönük ve hiçbir şey yapmayan tembel veya başı bozuk her istediğini yapan bir insana dönüşüyorsunuz. Ben çok duygusal bir insandım, hem çevremi üzmemem gerektiğini, onlara bunu yapmaya hakkım olmadığını düşünüyor, hem kaldıramadığım için kimsenin bilmediği beni kıran üzen,kimsenin içinde olmadığı bir başka hayat yaşamaya çalışıyordum.İki benliğimi de kabul etmek zordu. Onların istediği gibi biri olmayı o kadar yer vermişim ki, bunun benim düşüncem olduğunu kabul ediyor ve iç dünyam da kendimden nefret ediyordu. İnsanın kendiyle anlaşamaması çok acı.
Lütfen kendine şefkat göster Sayın Okuyucu. Ben kendime şefkat gösterirken çok zorlanıyordum.(Hala biraz zorlanıyor) Kendimi sevmenin bencilce olduğunu, bunu hak etmediğimi çok tekrar ettim kendime. Ne kadar acımasızca, ağladığımda bile bunu insanların dikkatini çekmek için yapıyorsun diyordum. Başkası için aklımdan bile geçmeyen kötü düşünceler, mevzu bahis kendim ise adeta şelale gibi akıyordu. Hala ağlarım terapistimin ilk seansta bana söylediği şu cümleye ”Neden kendini içine hapsettiğin oda da işkence ediyor ve bu hatalarla, kötülerle dolu dünyada en kötü senmişsin gibi davranıyorsun. Neden izin vermiyorsun hatalarınla gelişmene, neden bütün dünyaya gösterdiğin iyiliği şefkati acı çeken kendine göstermiyorsun. Ne acı
Merak etme Sayın Okuyucu, artık bu kadar kötü davranmıyorum. Daha iyiyim ve daha mutlu. Balık olan bu kadın uçmaya ve ya ağaca tırmanmaya çalışmayacak artık. Suyun tadını çıkarıyor. Okyanusta olan bu kadın artık küçücük damla içine kendini hapsetmiyor. Hala iyileşmekte ama vazgeçmiyor.Ve huzurlu çünkü kendi gibi artık.Korkmuyor hayatını değiştirmekten ve değişirken hata yapmaktan. Kabul etti kendini.
Bu yazı içinde belki kendini bulursun Sayın Okuyucu, dinle kendini ama bu sefer suçlamadan kızmadan sinirlenmeden dinle. Vakit ayır kendine, ama bundan pişman olmadan hak etmediğini düşünmeden, en sevdiğin arkadaşınla/dostunla konuşur gibi konuş kendinle. Kötü değiliz gerçekten en azından çabalıyoruz… Ve iyi bir insan olarak ölmeyi istiyoruz.
Vakit ayırdığın için teşekkür ederim Sayın Okuyucu. Yorumların benim için önemli.
İyi bir insan olmak, yaptığımız şeylerin başka insanlar tarafından yorumlanmasıyla olmuyor kesinlikle. İyi hissettiğin ve kimseye zararın dokunmadığı sürece her türlü iyisin. Başka insanların sözlerini gözardı edememekten dolayı zaten bugün toplum yapmacık olmaya devam ediyor.
Yazı çok başarılı olmuş. İnsanın içinde bir yerlere dokunuyor. (y)