Fotoğraf Emirhan Emiroğlu tarafından pat diye çekilmiştir.
Sarp dostuma sarf ettiğim bir şeyler
Olmak mümkündür bazı şeyler
Aşk , maaş , evladileyik nakış zat-ı âli katındadır
Yeni yengeler yen bozdurur Saraçhane’de
Ben bir gergedan sırtında gece beş davul satardım
Ellerimde bir mil gezinirken ellerim yerleri
Ben seni ne kirletir diye kurarım buramda
Oramda bir döş vardı, sabahtı ay gibi bir
Adam vardı , Eliydi , elliydi , oramdaydı
Bana üzülüşümün bağlaçları yoktu sıcaktı
Göğsümde siyah saçlarım yoktu , vardı
Gökyüzünün benden almak istediği bir şey
Tanrının benden almak istediği bir şey yoktu
Param yoktu , oramda kıl yoktu , sabahtı da
Onu itişimin tarifi vardı , on yıl sürdü ,içinde fil olan bir el arabasıydı
Soluksuz bir kırmızı doluyor hep buram
Seni yazıyorum yazmam gereken bir yere
Briket buluyorum ortadan ikiye kırık
Elinde ki bilmediğim bir şey zihnime felç
Köpek oluyorum bir tavşan senin gözlerin
Dişlerim menteşeler oluyor ve ben
Ağzıma kadar açılıyorum elim sur oluyor ona
Oramda bir gündöndü var, seven bir yerlerde
Gözlerin sürtmüyor bana ve bum
On iki eylül tam buramda
Bir zenci gospel okuyor panoptikonda yanımda
Tecavüzden daha acı olmasının yanında
Ayrılık bir bayat et kıvamdı spazm ve sıcak
Ben çok gri o gergedanımla kağıt toplarım
Yokuş gördüm mü içim karıncalanırdır
Işık hızında inerim ordan ayaklarımda alevler
Hiç izlemediğim filmlerde varmıştır
Mavinin tonları olmamış
güneş -lenebilen birşeymiş
Ve döl , bak o çok tuhaftır
Çocuk anlamına da gelebilirmiş
Bir kadına üflendiğinde
Benim bir yıldızım var onun da bir yastığı var aynı siyah
Mesela ben ona soluyorum soruları
Çok küfür ediyorum kimse affetmiyor
Sabıkam var çok normal bir sebepten ötürü
Getiri götürü yaptığım tuhafiye tuhaf bir yulaf verdiydi
Çok küfür ettiler orda ,onları affedermiş biri
Benim ardıma aidiyet eki yakışmaz
Posterlerin insanlarının sokağa olduğu
Polisin güvene , çok özür dileyerekten
Benim alımlı kadınlarda şaha kalkan kambur şeytanla karşılaşmak Bir azize
Pırlanta olan bence , çöpte bulduğum avize
Onu zatımla teşbih eden tesbihli müşteşarın teras katından sarkan
sarkık suratlı itin (pardonlıyarak) bizim buralarda ki
Süleyman dayının bilmem nerde ki köydeki
Koyununu andıran itin kemiği dahi yakışmaz
Kafiyeden ödün vermek şaire yakışır mı
Benim gibi müstesnayi bir gergedan sahibine yakışmazdır
Seni bilmek, şu anda bir yerlerden dikizlediğini
Paydos ettiğin ikindinin ilk üleştiği pervazından
Gözünü bir meltem merhametiyle mest ettiğin yüzümü
Senin çeyrek maaşına jiletlerler ki abes değildirler
Bu tür illetlerden sıyrıldığım bir kap kaçakla
Yönettiğim resitalden duyulursa sesim
Bir kalem bulunursa bu şiir yazılacak