Yazar 17:29 Deneme 103

Siyah-Beyaz/Renkli

Not: Eskiden TRT’de teknik bir arıza nedeniyle yayın kesildiğinde, Rodrigo’nun gitar konçertosunu yayınlarlardı.

Siyah beyaz ekranlardan, renkli ekranlara geçiş dönemini hatırlıyorum. Önce televizyon ekranları sonra telefon ekranları renklenmişti. Dışarıda her şey renkli iken, ekranda siyah beyaz görmek hiç de hoş değildi. O zamanlar renkli ekranları görünce  çok sevinmiştik. Şimdi bize eskide kalmış gibi gelse de siyah beyaz fotoğraf ve filme tekrar dönüş gibi bir akım var.

Hayatımızı bazen bu ekran değişimine benzetiyorum. Yaşadığımız eski sıkıntılı günler siyah beyaz ekranları, sonrasında gelen güzellikler/güzel günler, renkli ekranları simgeliyor gibi.

“Irmak kenarına otur da, ömrün akışına bak! Çünkü bize, bu fânî dünyanın geçiciliğine şu işâret kâfî gelir” diyor, Hâfız-ı Şirâzî. Hayatın akışı içerisinde tüm renkler yer almasına rağmen, arada sırada siyah beyaz ekranlara baktığımız da oluyor, mavi ekranla karşılaştığımız da. Önemli olan hangi ekrandan baktığımız. Öyleyse hayatın tüm renklerini görebileceğimiz renkli ekranlardan güzel bakmalıyız.

Hayata hangi ekrandan bakarsak yaşantımız da ona göre şekilleniyor. Yazarken/yaşarken geride bizden iyi ya da kötü izler kalıyor. “Ya birinin izini takip edersin ya da sen bir iz bırakırsın. Bu dünyada bıraktığın her iz, daha sonra başkaları için bir yol olma istidadı taşır” diyor, Kemal Sayar. Güzel bir iz bırakabilir miyim, bilmiyorum. Ama güzel insanların izini, yolum olarak tercih ediyorum.

Şimdiye kadar hep benden yaşça büyük güzel insanlarla oturup kalktığımdan, eskilerin siyah beyaz  hikayelerini dinledim. Savaşlar, darbeler, ekonomik sıkıntılar, hastalıklar, zorluklar ve mücadeleyle geçen bir hayata rağmen hiçbir zaman ümitlerini kaybetmemişler. Israrla tohum atmışlar toprağa; bir gün neşv ü nema bulur diye.  Ümitvar olunuz!  düsturuyla, gelecek güzel günlerin müjdesini vermişler bize. O ekilen tohumlar yeşerdi, kudsî  çiçekler meyveye durdu. Şimdi cennet-âsâ renkli ve güzel bir bahardayız.

Close