Yazar 16:18 Deneme 103

Sonsuz Kabul Döngüsü

İnsanlar, akıl sahibi olarak yaratıldığından bu akıllarını, araştırmalar sonucu edindiği bilgilerle doldurur. Bu bilgileri paylaşan insandan da mutlusu olmadığı söylenir. Peki ama neden yapılıyor bu bilgi aktarımı, birilerinden saygı görmek mi, faydalı olmak için mi ? gibi birçok soru sorulabilir bu konuda.

Aslında hangi amaca hizmet ederse etsin, ortada bir bilgi olduğu gerçek. Sadece amaca göre kullanılan kelimeler değişiyor. Çünkü çoğu zaman saygı görmeyi, araştırılan konuya yönelik tabirler kullanarak kazanacağımızı sanıyoruz. Bizim seçtiğimiz insanların bu konudan bilgi almasını sağlayarak, takdir edilmek istiyoruz. Fakat o insanlara aktardığımız bilgi, bize ve onlara ne kazandırıyor, orası tartışılır.

Paylaşacağımız bilgi, yalnızca takdir edilmek içinse üzerine bir şey eklememeyi istemek en doğal hakkımız. Fakat o bilgiden bir bilgi seli oluşturmak istiyorsak, verilen bilgi hakkında tartışma ve eleştirilere kulak vermemiz gerekmektedir. Hatta bazen bu davranışlar, paylaştığınız bilgilerin uzunluğundan daha uzun olabilir.

Yani bir bilgiyi paylaştığımızda, paylaştığımız bilgiden hatta o konu ile ilgili hiç düşünmediğimiz alanları bağdaştırarak, daha fazla bilgi kazanabiliriz. Bu konuya farklı bir açıdan daha bakmak istersek; bir bilgiyi daha değerli hale getirenler, üzerinde yapılan tartışmalar ve eleştirilerdir. Çünkü bu davranışlar sayesinde bilgi, çok farklı alanlara yayılarak, değer kazanır ve kazanmaya devam eder.

İyice konuyu daha karmaşık bir yere çekmek istersek, “İnsan yeter ki bilgiye ulaşmak istesin. Her türlü ulaşır.” diye bir söz vardı. Yani bu söze bakılırsa, paylaşılan bilginin amacı pek önem taşımıyor gibi. Paylaşan, paylaştığı için ulaşan da ulaştığı için mutlu. Herkesin mutlu olduğu da doğru seçenektir, diyorum ve bitiriyorum.

Close