Sana
İnanıyorum
Aslında inanmıyorum çoğu zaman
Nefesimle inancımın yakından bir ilişkisini açığa çıkardığımdan beri
Çıkarcı tarafımı öğrendim
Yaşamak için öldürdüğü -şeyi- dirilten tarafım:
Beynim.
Hava
Ne zaman ulaşılmayacak gibi olsa
İnanç yükü oturur soluk boruma
Sonra inanmak zorunda kalırım
İnsan bu
Belirsizlikler içinde kalacağını anladığı vakit en bildiğine sığınır
Kim çocukken ne öğrendiyse
Ona inanması bundandır
Ateistler istisna
Tanrıyla ızdırap iç içe geçmişken
Tanrıyı oradan çekip çıkarıyorum
Şöyle bir bakıyorum gökyüzüne
“Varsın varsın” deyip gülümsüyorum
Kalbime bıraktığın hüzünde
Yoluma çıkardığın her acıda varsın
Sen şükür beklersin
Oysa ben isyan etmeyi severim
Benim neyi sevdiğimi bilmeden niçin şükür beklersin?
Sahi
Sen beni umursamazsın
Yine de bana “aferin” dediğini tahayyül ediyorum
Benden nefret ettiğini düşünerek yaşamak
Bana verdiğin ızdırabı kalbimde büyütmek olurdu.
Durduğum yerde inanıyorum diyorum
Kahve içerken
Yağmurlu bir ikindi gününde
Yine de Tanrımın kurallarını görünce
“Şamanizm gerçek bir din midir?” diye sormadan edemiyorum.