The Social Network Filmi, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in hayat hikayesini ve Ünlü Sosyal Medya sitesinin kuruluş ve gelişim öyküsünü anlatmaktadır.
IMDB Puanı: 7,7/10
The Social Network İnceleme
The Social Network Filmi ufak tefek eksikleri olan bir film fakat buna rağmen gayet temiz ilerleyen bir kurgu ve hikaye akışına sahip bir film olmayı başarıyor. Filmdeki oyunculuklar da gayet temiz ilerliyor. Ben film hakkındaki görüşlerimi filmin pozitif ve negatif yanlarını ayrı ayrı ele alarak sizlere sunacağım. Dilerseniz hiç vakit kaybetmeden filmi incelemeye başlayalım;
1.Filmin Pozitif(Olumlu) Yönleri
Sizlere incelememin başında da belirtiğim gibi film gerek oyunculuk gerek kurgusal ve hikayesel yönde temiz ilerleyen bir film. Fakat The Social Network filmi daha çok teknik anlamda ön plana çıkan bir film olmuş . Burada sanırım Yönetmen David Fincher’ın film boyunca kullandığı tekniklere ayrı bir parantez açmamız gerek. Mark Zuckerberg’in (Jesse Eisenberg) kız arkadaşı Erica Albright (Rooney Mara) ile ayrıldıkları yani Erica’nın bardan çekip gittiği sahne için kullanılmış olan ışıklandırma tekniği tam anlamıyla harika olmuş ve bu şekilde barın daha gerçekçi görünmesine büyük katkı sağlamış. Bundan dolayı başta Yönetmen David Fincher olmak üzere bütün ekibi canı gönülden tebrik ediyorum. Filmde kullanılan bir diğer önemli teknik detay ise Armie Hammer’ın canlandırmakta olduğu Winklevoss kardeşleri hayata geçirmek adına kullanılan görsel efekt tekniği. Bu görsel efekt tekniği Armie Hammer’ın muhteşem oyunculuğuyla birleştiğinde ortaya gayet güzel bir kombinasyon çıkmasını sağlamış. Gerek oyunculuk gerekse teknik açıdan Armie Hammer Mark Zuckerberg’in en yakın arkadaşlarından Eduadro Saverin’in yani Andrew Garfield’ın filmin süresi bakımından gerisinde kalmış fakat buna rağmen film boyunca sergilemekte olduğu performansla bizlere en az Andrew Garfield kadar iyi bir oyuncu olduğunu göstermiştir. Hatta belki biraz iddialı bir laf olacak ama bana göre; Andrew Garfield ve Armie Hammer oyunculuk anlamında başrol Jesse Eisenberg’den çok daha iyi bir iş çıkarmış.
Son olarak oyunculuk anlamında beğendiğim diğer isimler Rooney Mara ve şaşırtıcı bir şekilde Justin Timbarlake ikilisi oldu. Özellikle Justin Timbarlake için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Justin Timbarlake, Sean Parker karakterini gayet temiz bir performansla canlandırarak hem filmin hikayesinin daha akıcı bir hale gelmesine yardımcı olmuş, hem de filmdeki oyunculukların gelişmesine katkı sağlamış oldu. Böylelikle onun oyunculuğuna karşı ön yargılı olan insanlara bir şarkıcıdan daha fazlası olduğunu kanıtlamayı başarıyor. Bir diğer beğendiğim oyunculuksa Erica Albright karakterini canlandırmakta olan Aktris Rooney Mara’nın bizlere film boyunca göstermekte olduğu oyunculuk performansıydı . Evet, Rooney Mara’nın oyunculuk performansı bir Andrew Garfield veya Justin Timbarlake seviyesinde bir performans değil. Fakat Rooney Mara film boyunca gösterdiği dengeli oyunculuk performansıyla filmin özellikle hikayesel açıdan yükselmesine az ama öz bir şekilde katkı sağlamayı başarıyor.
Bundan dolayı filmin geneline baktığımda oyunculukların gayet iyi ve yeterli seviyede oyunculuklar olduğunu söyleyebilirim. The Social Network filminin bir diğer iyi özelliklerinden biri de Yönetmen David Fincher’ın film için kullandığı blok lama tekniğidir. Yönetmen bu tekniği Mark Zuckerberg ve Eduardo Saverin’in arkadaşlık ilişkilerinde ve Facebook’un kuruluşunda yaşanılacak olayları göstermek adına kullanmış ve itiraf etmeliyim ki bu teknik filme olumlu anlamda çok büyük katkılar sağlamıştır . Yönetmen David Fincher bu tekniği kullanarak hem filmdeki çatışmaların zenginleşmesine katkı sağlamış oldu hem de filme çok güzel bir teknik daha kazandırarak, oyuncuların canlandırdıkları karakterleri zenginleştirerek filmi daha da yukarılara taşımayı başarmış oldu. Yönetmen bu tekniği çok akıllıca kullanarak sonraki sahnelerde yaşanacak olan olayları görmemize çok büyük bir katkı sağlamıştır. Bu yüzden yönetmenin kullandığı blok lama tekniğinin filmin en önemli artılarından birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Şimdi dilerseniz filmin olumsuz yanlarını konuşarak devam edelim.
2. Filmin Negatif(Olumsuz) Yönleri
Dilerseniz filmin olumsuz yanlarından kısaca bahsederek devam edelim. Kısaca diyorum çünkü, filmin olumsuz (negatif) yanları oldukça az. Hatırlarsanız sizlere incelememin başında filmin hikayesinin temiz bir akış içerisinde ilerlediğinden bahsetmiştim. Bu düşüncemi sizlere alenen savunuyor olsam da bu tam olarak doğru değil. Tamam, filmin hikayesi güzel ve film Facebook’un kuruluş hikayesini bizleri yani seyirciyi sıkmadan güzelce anlatmaya çalışmış ama ben filmin tam olarak derli toplu bir hikayeye sahip olmadığını düşünüyorum. Bunu düşünmem de ki en temel sebep The Social Network filminin ilk sahneleri bu sahnelerin bazı kısımlarında acaba film bu hikayeyi fazla mı hızlı işliyor diye sordum kendi kendime.
Üstelik bu sorun sadece bu sahnede değil maalesef Mark Zuckerberg’in winklevoss kardeşlerle olan facebook telif davası sahneleri de filmin hikayesinin kafa karıştıcı olmasını sağladığından dolayı biz seyirciler olarak filmi yeterince iyi anlayamıyoruz ve bazende filmden kopabiliyoruz. Film bu sahnelerden sonra birkaç hafta geri gidiyor ve bir anda sizlere bloklama tekniğini övdüğüm Eduardo Saverin ve Mark Zuckerberg sahnesine geri dönüyor. Bu sahne Mark Zuckerberg ve Eduardo saverin ilişkisini hem senaryo bakımından hem de filmin tekniği bakımından iyi anlatan bir sahne fakat aynı zamanda genel seyirci için oldukça kafa karıştırıcı. Çünkü film bizlere Mark zuckerberg ve Winklevoss karakterleri arasında yaşanılan süreci Eduardo Saverin ile yaşanılan süreçte ki kadar iyi ve net bir şekilde anlatmayı başaramamış. Bu arada filmde Facebook’un kurulmasına yol açan ilişki olarak gösterilen Mark Zuckerberg ve Erica Albright ilişkisinden bahsetmek istiyorum çünkü bu ilişki aslında sadece film için yazılmış bir ilişkidir. Mark Zuckerberg Erica Albright ile hiçbir zaman birlikte olmamış hatta Mark Zuckerberg Erica Albright adlı kişinin hiç var olmadığını söylemiş. Mark Zuckerberg şu an 7 yıldır evli olduğu Priscilla Chan ile zaten 2003 yılından beri berabermiş yani o zamandan beri ilişkileri devam ediyormuş. Ayrıca Mark Zuckerberg filmde kızları etkilemek adına Facebook’u kurduğu şeklindeki olay örgüsünün yanlış olduğunu ve Facebook’u sadece bu işi sevdiği için kurduğunu söylemiş.
Yani velhasıl kelam bu olay ve yazılan Erica Albright karakteri sadece filmin hikayesine hizmet etmek ve belki de ilgi çekmesi adına eklenen detaylar olmuş bu durum filmin hikayesini temposal anlamda yüksekte tutmak konusunda başarılı olsa da filmin gerçekçi ambiyansına zarar vermiş ve ilk sahnenin kafa karıştırıcı olmasını sağlamış. Bunu söylememdeki en temel sebep bu sahnenin hem hızlıca geçilmiş hem de inandırıcılıktan uzak olmasından kaynaklı. Sizlere bahsetmekte olduğum sahne Erica Albright Karakterinin Mark Zuckerberg ‘ten ayrıldığı sahne. Bu sahneyi izlerken kendi kendime Mark Zuckerberg Karakteri niye Erica Albright’ı ikna etmek için daha fazlasını yapmaya çalışmıyor ya da niye peşinden gitmiyor gibi sorular sordum çünkü Mark Zuckerberg esasında çok girişken bir insan. Hatta Mark Zuckerberg’ü sıkı takip edenler seminerler verdiğini göreceklerdir. Bu sahneden dolayı Jesse Eisenberg’ün hem hendisi hem de canlandırmakta olduğu Mark Zuckerberg karakteri maalesef hem rol arkadaşı Rooney Mara’dan hem de Rooney Mara’nın canlandırmakta olduğu Erica Albright karakterinden hem oyunculuk hem de karakter hikayesi bakımından zayıf kalmıştır.
Yani özetleyecek olursam The Social Network filmi dolambaçlı bir senaryoya sahip fakat buna rağmen film gerek oyunculuk gerekse teknik anlamda güzel bir iş çıkartarak bir David Fincher klasiği olabilmeyi ve kendini izlettirmeyi çok güzel başarıyor ve biz seyircinin merakını film boyunca taze tutabiliyor. Bu yüzden izlemeye değer.
Puanım:10/7,5
Kaynakça
https://www.theguardian.com/film/2010/oct/20/mark-zuckerberg-the-social-network