Şehirlinin, kan kibirli sokak müziklerine karşın
Taşralının altını, yastık altındaki türküsüdür
Toprağa vurduğu her bir fiskede
Tanrının mucizesi gökte değil yerde bitiverir
Entel şehirliler,
Kitap okumaktan gözü seyirenler
Beton oyuncaklardan görebildikleri tek şey,
hisap hasbihal edip erdeme nâil görmedikleri göktür
İnsanoğlunun elinin tek değmediği yer olan bu gökte
Tanrıyı arayadursun, göremediklerinde bahane diye bulutları sebep görsünler
Şehirlinin ezelden toprağı yok altın kafesinde
Saksı saksı çaldıkları “eş dost köyünden” taşra toprağı
Şehrin değildir
Açmaz çiçeğini sizin güneşinizde
Sizin güneşiniz topraktaki ırgat terini kurutur
Şehirlinin,
Olsa çapası mücevherden, vursa yere
Ne çıkacak ziftli asfalttan öte
Nicelerinin övünç kaynağı, “etme” deme
Rey toplamak için, memleket-leri baştan aşa
Kapkara bir meniye boyadılar
Tüm kötülüklere, toprağı gebe bıraktılar
Gör şehirli, bil senin tanrın
Benimki ile bir değil
Bil şehirli öğren çabala
Senin tanrın para, peygamberin itibar kokar çiçek açmaz sokaklarınızda
İnsanoğlunun efendisi biziz ey ahâli
Rabbi ile dost olan alim gibiyizdir biz
Biz ki, bize bahşedildi bu mucize
Bizim terimiz, toprağı çamurlaştırmaz
Aksine gübre olur can verir
Ufacık fidelerini size rızık yapan Allahın dostuyuz biz
Bazı şehirliler savunur durur hakkımızı
Hele de o beton duvarlarının içinden
Masa başı ideolojilere kurban ederler
Köylünün bu yüce itibarını
Siz yerken sefa masasının tereyağlı ekmeğini
O toprak bilmez nasırsız ellerinizle tıkınırken hınca hınç
Biz
Biz toprağın evlatları
Horoz öğürtüsü ve sabah ezanı ile karışmış ses eşliğinde, ineklerin memeleri ile hasret giderir vuslata yürürüz
Gümüş kovayı hakikatın beyazına boğar
Gırtlağınıza sunarız
Ey insanoğlu bilinki sizin efendiniz
Tarla görmemişler değildir
Bizlerizdir, emr-i bi’l ma’ruf ve nehy-i anil münker, elimizin kırışığındaki topraktır bu lafı ezelden ebede biliriz
Bizler toprağı eşeleyenlerizdir
Bizim adımıza kan dökmeyin
Bu kandan bayrak, üzerine çapa altına direk dikmeyin
Dar ağaçlarının yollarında birbirinizi hebâ etmeyin
Mil mil döktüğünüz asfaltın altında
Bir hakikât yatmakta
Verin elinizi, gökte değil o
Bastığınız yerin tam altında
Toprakta