Yazar 18:23 Deneme 103 • 2 Comments

“Yaşadım diyebilmen için”

Merhaba
Bugün sizinle hislere ve yaşamaya dair konuşmak istedim. İlham ; Yaşamaya Dair’i dinlerken geldi.
His ; “duyu organlarıyla duyma ” demekmiş. Oysa benim için hissetmek ;somuttan ziyade soyut bir şey gibi. Önceden bir şeyleri sezmek yahut, olan şeyi içeriden bir yerlerden duymak; Bir ağaçsak şayet dallarımızdan köklerimize değin duyumsamak, insansak serin bir rüzgarı içimize çekmek, bir kediysek başımızı okşatmak, köpeksek özgürce dilimiz sallana sallana koşmak… Bunlar sadece hissetmek değildir. Yaşadığımızı hissetmektir. Kalbimizin bizim için kürek çekmesi , bir insanın başımızı okşaması, dallarımızdaki çiçeklerin bize bırakılması, canımız isteyene değin koşmak.
Yaşamın kökü yaş-tan geliyor. Her yıl yeni bir yaş almak, Yaş-lanmak, yaş-atmak, yaş-amak…
Yaşam ; canlı olmak anlamına gelse de yaşadığımızı hissetmenin tek koşulu canlı olmak değildir. Her an yaptığımız bir eylemin farkında olmak için; o eylemin farkına varacağımız uyaranlar gerekir. Her an aldığımız nefesin farkına varmak için bazen nefesin ortadan kısa bir an için kaybolması gerekir. Yemek yerken bir şey bizi tıkadıysa ve kısa süreli bir solunum güçlüğü çektiysek sonrasındaki nefes nasıl da tatlı, nasıl da şifalı gelir. Yaşamın ve yaşadığımızın suratımıza şefkatle baktığı nokta; küçük uyaranları yakaladığımız an’dır.
Örneğin ; bir akşamüstü Sümeyye ile Nazım Hikmet Oratoryosu dinliyorduk. Mumlar yakılı, loş bir ışıkta çok sevdiğim şiirleri dinlerken bir durdum ve derince bir nefes aldım. Sonra bir tane daha . Hayatımda nefes aldığım için bu denli mutlu olduğum bir an yoktur. Nefes aldığımın farkına varmam yaşamı doğurdu , yaşamak fikri ise hislerimi…
Yaşamın kalbimizi yorduğu , bizi kırdığı kimi anlar vardır; hüzün dolu anlar. O an yaşamaya devam etmemizin sebebi de geçmişteki nefes aldığımız anları, yaşamın şefkatli hatıralarını ucundan hatırlamamız değil mi? O anlarda sanki mutluluk bir daha bize uğramayacakmış , tanışıklığımız buraya kadarmış gibi gelse de , içimizdeki rasyonel taraf o mutluluk anlarının birazını görmeyi başarır. Bizi o yorgun ve hüzün dolu an’lardan çıkaran da budur. Her daim yaşamı köklerimize kadar mutlu şekilde hissetmesekte yaşam bir yönüyle bizim için ağır basar. Böylece bir mücadele başlar; Yaşamak mücadelesi…

Yaşamaya Dair bi şiir; Nazım hikmet /Yaşamaya dair
Yaşamaya Dair bi kitap; Victor Frankl /İnsanın Anlam Arayışı
Yaşamaya Dair bi film ; Dedemin İnsanları

*”….
yaşamak bir at gibi huysuzlanıyor kapımızda sevgilim
geçen günlere üzüldük tamam yola düşelim
düşünelim: başka günlerin duvarı daha sağlam
düşünelim: başka günlerin sokağı daha neşeli
başka evlerin kadınları erkekleri tam bir kahraman
tül perdeler uçuşurken başka evlerin pencerelerinde
bizi bir kitabın sayfaları arasında kurutuyor zaman
…”
*Barış Bıçakçı /Bir Kitabın Sayfaları

Close